Mesnevi ve Şerh

Mesnevi bilindiği gibi Divan Edebiyatı nazım türlerinden biridir. Beyitler halinde yazılır. Her beyit kendi içinde kafiyelidir. Farklı vezinler kullanılmıştır. Konu olarak, destanlar, zaferler, büyük tarihi olaylar, efsaneler gibi halk arasında merakla dinlenecek hikayeler işlenmiştir. Mesnevi bir anlamda hikayedir. Hikayenin şiirleştirilerek anlatılışıdır. Yüzyıllar boyu klasik edebiyatın en büyük eserleri “Mesnevi” tarzında kaleme alınmıştır.

“Hüsn-ü Aşk”, “Vesiletü’n-necat” “Mantıku’t-tayr” gibi eserler, ölümsüz nitelemesini hak edecek kadar yaygınlaşmış, etkisini bugüne kadar devam ettirmiş mesnevilerdir.

Mesnevilerde anlatılan hikayelerin tasavvuf, Hazreti Peygamber sevgisi gibi dini konularda olanları zaman içinde öylesine yaygınlaşır ki dini hayatın önemli bir parçası haline gelir. Mesnevilerin dersleri yapılır. Özel tarzda okunmaya başlanır. Mesnevi okuyucusu anlamında “Mesnevihan” denilen uzmanlık alanları oluşur. Yüzyıllar boyu süren bugün de dini hayatın önemli bir parçası olan “mevlid” aslında Hazreti Peygamberin hayatının hikaye yoluyla anlatıldığı bir mesnevidir.

Mesnevi konusunda iki önemli noktaya işaret etmek gerekir.

Birincisi şiir diliyle anlatılan basit hikayelerin, hatta hayvanların konuşturulduğu hayvan hikayelerinin tasavvufi simgeler ihtiva ediyor olmasıdır. Anlatılan hikaye ilk bakışta son derece basittir. Kolay anlaşılır. Varılan sonuçta okuyucu-dinleyici kendine göre çıkaracağı dersler bulacaktır. Alınan ibret hikayenin hoşluğu, beklenmeyen sonucu içinde duyulur. Hikayenin içinde veya sonucunda geçen öğütler doğrudan yapılmaktadır. Ancak birbirinden bağımsız olan beyitlerde hatta bazen her bir mısrada geçen bir kelime bir kavram açıklanmaya muhtaç durumdadır. Bir ayet veya hadis veya tarihi bir olay veya bir menkıbe bir kelimenin içine sıkışmış durumdadır. {Aşk Tur’un ruhu gibiydi. Tur dağı aşıkane mest oldu Ve hazreti Musa bayılarak düştü.} beyti Kuran-ı Kerim’de Araf suresinin yüz kırk ikinci ayetine işaret etmektedir. Bu ayet-i kerimede Hazreti Musa’nın Tur dağında vahy aldığı an beyan buyrulmaktadır. Bu işaret edilen noktaların açıklanma gerekliliğinden başka, yine beyit veya mısralarda geçen bir çok varlık adı aslında kendinden başka bir soyut kavramı simgelemektedir. Somuttan soyuta yükseltilmesi istenen insan zihni için her simge bir basamak hükmündedir. Bütün bunlar beyit veya mısraların anlaşılabilmesi adına açıklamalar yapılması zorunluluğunu getirmektedir. Açıklamaların büyük bir kısmına ise yorum karışmak zorunda olduğundan bu işlemin adı “şerh” terimi ile ifade edilmiştir. Mesnevi ve şerh terimlerinin sürekli beraber anılışının sebebi budur.

İkinci önemli nokta; mesnevi sözcüğünün özel bir isim hâline gelerek, Hazreti Mevlana Celaleddin-i Rûmî’nin eserini ifade etmesidir. Günümüzden yaklaşık yedi yüz yıl önce kaleme alınmış bu eser, yirmi altı bin beyitten meydana gelir. Altı cilttir. Birbirinin içinde geçen hikayeler anlatılır. Bu hikayelerin görünen anlamlarının ötesinde tasavvufî hikmetler, öğütler, evren, insan, dünya, ahiret, inanç, ahlak tasavvurları simgelerle anlatılır.

Hazreti Mevlana’nın Mesnevîsi‘nin etkisini yüzyıllar boyu sürdürüp günümüze kadar gelmiş olması, kendine özgü bir kainat tasavvurunun bütün insanları kucaklayabilmiş olması, dünyanın dört bucağından hayranlar, bendeler kazanmış ve elan kazanıyor olması bir makalenin boyutlarını aşacak konulardır.

Mevlana’nın mesnevîsine bugüne kadar sayısız şerh yazılmıştır. İranlı Bediuzzaman’ın Farsça şerhinden İsmail Hakkı Bursevî’nin şerhine, Ankaravî şerhine kadar bir çok Mesnevî Şerhi vardır. Bu şerhlerin her biri şarihin özelliğine göre farklı renkte, farklı özelliktedir.

Mesnevî şerhlerinin içinde Abidin Paşa’nın şerhi önemli ve öncelikli bir yer tutmaktadır. Yaklaşık günümüzden yüz yıl önce kaleme alınan Abidin Paşa şerhi, Mesnevinin sadece birinci cildinin şerhidir. Altı cilttir. Birinci ciltte, şerhi kaleme alan Abidin Paşa’nın hayatı, Hazreti Mevlana’nın hayatı, Hazreti Mevlana’nın Mesnevîye yazdığı önsöz ve Abidin Paşa’nın önsözü bulunmaktadır. Özellikle ilk on sekiz beytin şerhi uzun tutulmuştur. Bu beyitlerin şerhinde aynı zamanda Mesnevînin nasıl okunması ve anlaşılması gerektiğine dair usul işlenmiştir.

Abidin paşa’nın şerhini diğer şerhlerden ayıran noktalar şöyle özetlenebilir.

  • Bazı şerhler Mevlevîlik ve onun temel düsturlarını eksen alarak kaleme alınmıştır. Abidin Paşa’nın şerhinde ise tasavvuf genel yapısı içinde işlenmiştir. Herhangi bir tarikata özel yer ayrılmamıştır.
  • Dipnotlarla yapılan akademik şerhlerin yanında Abidin Paşa’nın şerhi son derece açık, anlaşılır ve her kesimden insanın yararlanabileceği sadeliktedir. Abidin Paşa, sadece gerekli gördüğü yerleri değil, anlamı çok açık olan bir kaç beyit dışında, her beyti ayrı ayrı şerhetmiş, ayrıca genel kapsamlı ayrıntılı açıklamalar yapmıştır.
  • Abidin Paşa Şerhinde iman ve İslam dairesi eksen alınmıştır. Temel meselelerde münasebet görülen her yerde batılı görüşlere de yer verilmiştir. Sokrat, Eflatun, Newton, Volter gibi düşünürlerin Şekspir gibi batılı yazarların isim ve eserlerinden alıntılar yapılmıştır.
  • Detaylara teknik terimlere girilmemiş, mesnevînin şiir dili düzyazı ile adeta yeniden yazılmıştır. Son derece akıcı ve sade bir dil kullanılmıştır. Abidin Paşa, yazılanların anlaşılır olmasına öncelik verdiğini bizzat kendisi ifade etmektedir.
  • Abidin Paşa şerhinde yüzyıllar boyu süregelen iki ayrı ekolün (Zahir ehli ve batın ehli, veya tasavvuf ve kelam, veya akıl ve gönül) eklektik bir anlayışla aynı düzlemde buluşturulmasına gayret edilmiştir. Ana eksen tasavvuf olmakla beraber akılcı bir metot takip edilmiştir.

    Mehmet Sait Karaçorlu

Gönül ehlinin ilimleri,
kendilerini taşır. Ten ehlinin ilimleriyse kendilerine yüktür. Gönle uran, adamı gönül ehli yapan ilim; insana fayda verir. Yalnız tene tesir eden, insanın malı olmayan ilim yükten ibarettir.



Mevlânâ'nın dilinden
Beri gel, daha beri, daha beri.
Bu yol vuruculuk nereye kadar böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye kadar?
Sen bensin işte, ben senim işte...
Ne diye bu direnme? Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık? Topumuz bir tek olgun kişiyiz...
Bugün 5 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol